Bu çalışmanın amacı ortaöğretim son sınıf öğrencilerinin yükseköğretim kurumu ve mesleki program tercihlerine etki eden etmenleri belirlemektir. Bu araştırmada nitel ve nicel veri toplama tekniklerinin beraber kullanıldığı karma yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın nitel basamağı, 22 lise son sınıf öğrencisiyle yapılan görüşmeler yoluyla veri toplanmasını, nicel basamağı ise toplanan veriler ışığında geliştirilen anketin 254 öğrenciye uygulanmasını kapsamıştır. Sonuçlara göre öğrenciler, kişisel ilgi ve yeteneklerinden çok, iş bulma olanakları, sınav puanları, maddi olanaklar ve üniversitenin bulunduğu şehrin olanaklarından etkilenmektedir. Öğrenciler tercih ettikleri bölümlerde okutulan dersleri ve derslere giren öğretim elemanlarını tanımamaktadırlar. Aile, arkadaş ve öğretmenler öğrencilerin tercihlerini etkilemede en alt sıralarda yer almıştır. Bölümün kazandıracağı mesleğin saygınlığı öğrenci tercihlerinde etkin rol oynamıştır. Sınav temelli yükseköğretime geçiş sisteminin terk edilerek yerine bütüncül değerlendirmeye dayalı, kişisel ilgi ve yeteneklerin öne çıktığı bir sistemin getirilmesi, rehberlik faaliyetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi, ilgi duyulan bölümlerin derslerinin ve öğretim elemanlarının tanıtılması, ailelerin çocuklarına nasıl destek olabilecekleri konusunda etkin bir şekilde yönlendirilmesi önerilmiştir.
The purpose of this study is to determine the factors
affecting high school students’ selection of higher education institutions and
occupational programs. In this study, the mixed methods approach which combines
qualitative and quantitative data collection techniques is employed. The
qualitative phase included interviews with 22 high school students and the
quantitative phase collected data from 254 students using a questionnaire
developed after the first phase. Results indicated that instead of their
personal interests and abilities, students were affected most by the likelihood
of finding jobs, exam scores, their financial status and facilities of cities
in where universities are located. Students did not recognize courses and the
faculty of programs they desired. The effect of families, friends and teachers
were ranked the lowest. Also prestige of occupations played an active role.
Rather than a system of transition to higher education based on exam scores, a
holistic system that focuses on personal interests and abilities should be
adopted. Guidance activities should be effective. Introducing of courses and
faculties of programs interested is recommended. Counselling families to support
their children is also recommended.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Diğer ID | JA22HU82SN |
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016Cilt: 5 Sayı: 3 |
e-ISSN: 2147-1606